SADECE 32 NUMARA

Akışı olmayan sulara bıraktığım minik bir beden ruhumun kapısını çalıyor. Çalınan kapılar ardında vicdanım denize atılan şişenin içindeki sır kadar ağır. Bu ağırlık sadece 32 numara olan ayakların sahibine giydirilen gelinlik meselesi değil. Öyle bir ağırlık ki o minik ayaklara sığdırılan kıt kanaat özgürlüğün, nereden baksan bir çocuk mezarı büyüklüğünde ayaklara sahip olan sapkın biri tarafından yok edilmesinin acı gerçekliği. Koca bir gökyüzünü, tüm balonları içine sığdırmış minik bedenin un ufak edilişi, sır dolu şişemi dibe çektikçe çekiyor. Tutunacak hiçbir dal kalmamışcasına, balonlar gökyüzüne aşkını ilan edememişcesine siniyor bu kasvet ruhuma. Tahammül edebildikleri yetmiyormuş gibi bir de isim koyuyorlar: çocuk gelin. Sadece 32 numara olan ayakların kaderini kara kalemle yazıyorlar. Çocuk gelin..