KUTSAL DEVRİM

...Ve tüm istediği bir biletti kadının. Her an ortadan kaybolacakmış gibi yaşıyor, sabit eşyalı, bağımlı kalınan tüm şeylerden aynı derecede uzak duruyordu. Tüm arzusu uzak belki hayal ettiği tüm uzak tanımlarından daha da uzak bir yere öylece gitmekti. Sırtlanıp çantasını, yanına birkaç düşünmelik anı alıp gidecek gibiydi. Tanınmamak ve keşfetmek kavramları arasında uçuk ama bir o kadar da parmak ucunda kalan planları vardı. Planlar derken kaçıp gitmeler, çadır samimiyeti, bir termos ve bembeyaz nevresimli uykula... Bir kadın böylesine gitmekli arzulardayken hissettiği en güçlü şey ‘küllerinden yeniden doğmak’ olabilirdi. Kadının doğuşu doğaya peri masalı anlatacak şekilde olurdu ancak. Kısa kesilmiş, kaküllü saçlar, bohem takılar, maskülen bir tarz belki bir şalvar özgürlüğü! Rengarenk ruhunda nice çocuklar şen olur özgür kadının. Bir çocuk hayali, gökyüzü yoldaşlığı, sıcak çay hissiyatı. Bazı anların tarifsizliği anıların arasına bir meteor gibi düşmesinden ileri gelir. Bir , bir gitmekli arzular, bir kadın. Avuç içlerinde özgürlük, gözlerinde inanç ve gülüşünde cesaret vardır kadının. Yola çıkmaktan ziyade kalabalıklara karışmak, karanlıklar içinde ışık olmak düşüncesi sarar hücrelerini. Bir kadının gidişinde ve doğuşunda biraz acı biraz tatlı hadiseler vardır. Hadiseler bir kadının hayatında kutsal devrimlerin başlangıcıdır!

Merve Yıldırım